
Sıfır Atık Vakfı, dünya genelinde giderek derinleşen israf krizine dikkat çekerek kamuoyunu bilinçli ve sorumlu tüketime davet eden bir çalışmaya imza attı. Gıda, su, enerji, doğal kaynak ve zaman israfının yalnızca ekonomik bir sorun olmadığı vurgulanan çalışmada, bu durumun aynı zamanda gezegenin yaşanabilirliğini tehdit eden çok boyutlu bir kriz haline dönüştüğüne dikkat çekildi.

Dünya giderek derinleşen bir kaynak tüketimi krizine sürükleniyor. Hayatın her alanında yaşanan israf; yalnızca ekonomik kayıplara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel tahribatı hızlandırıyor, toplumsal eşitsizlikleri derinleştiriyor ve etik sorumlulukları göz ardı ediyor.
Dünya Kaynak Tüketimi Krizine Sürükleniyor
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve su krizinin temel nedenlerinden biri olarak öne çıkan aşırı tüketim ve israf, günümüzde bir kalkınma meselesinden öte, insanlığın geleceğini ilgilendiren varoluşsal bir tehdit haline gelmiş durumda. Sıfır Atık Vakfı’nın yayımladığı güncel değerlendirme, israfın ulaştığı boyutları ve bu krizin sonuçlarını tüm açıklığıyla ortaya koyuyor.
Küresel Gıda İsrafında Endişe Verici Rakamlar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe atılıyor.
Bu miktar, üretilen toplam gıdanın %33’üne denk geliyor.
• Gıda israfı nedeniyle her yıl 4,4 gigaton sera gazı salımı gerçekleşiyor. Bu oran, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %8’ini oluşturuyor.
• İsraf edilen gıdanın sadece dörtte biriyle 800 milyon aç insan doyurulabilirken, bu çelişki küresel sürdürülebilirlik hedefleriyle ciddi bir çatışma oluşturuyor.
Su ve Enerji Kaynaklarında Görünmeyen Kayıplar
Gıda israfı yalnızca maddi kayıplara değil, aynı zamanda üretim sürecinde kullanılan doğal kaynakların da boşa gitmesine neden oluyor.
• Her yıl 250 km³ tatlı su, yalnızca israf edilen gıdanın üretimi için harcanıyor.
• Tarım sektörü, dünya genelindeki su kullanımının %70’inden fazlasını oluştururken, bu alanda gerçekleşen israf ciddi bir gizli su kaybına neden oluyor.
• Enerji açısından ise, israf edilen gıdanın üretiminde harcanan enerji, küresel enerji tüketiminin %10’una karşılık geliyor.
Türkiye’de İsraf Gerçeği: Kaynaklar Her Alanda Tükeniyor
Türkiye'de her yıl yaklaşık 18 milyon ton gıda israf ediliyor.
Bu miktar, ülkemizde üretilen gıdanın yaklaşık %20’sinin doğrudan çöpe gitmesi anlamına geliyor.
• Günde 4,9 milyon ekmek çöpe atılıyor; bu da yılda 1,8 milyar ekmeğe karşılık geliyor.
• En fazla israf edilen ürünler arasında ekmek, sebze, meyve ve süt ürünleri yer alıyor.
• Tarımsal üretimde, nakliye ve depolama süreçlerindeki yetersizlikler nedeniyle ürünlerin %25’i pazara ulaşamadan kaybediliyor.
Enerji ve Elektrikte Yüksek Oranda Kayıp
• Türkiye’de konutlarda tüketilen elektriğin yaklaşık %15’i, gereksiz kullanım nedeniyle boşa harcanıyor.
• Standby modundaki cihazlar, açık unutulan aydınlatmalar ve verimsiz çalışan ısıtma/soğutma sistemleri bu kayıpların temel nedenleri arasında.
• Sanayi sektöründe ise makinelerin verimsiz çalışması ve atık ısı yönetimindeki yetersizlikler, ciddi enerji israfına yol açıyor.
Su İsrafında Kritik Eşik Aşılıyor
• Türkiye’de kişi başı günlük su tüketimi ortalama 225 litre seviyesinde. Bunun en az %35’i, gereksiz kullanım kaynaklı israf olarak değerlendiriliyor.
• Sızdıran musluklar, bilinçsiz bahçe sulamaları ve alışkanlık haline gelmiş hatalı kullanım biçimleri, yılda milyarlarca litre su kaybına neden oluyor.
• Tarımsal sulamada yaygın olarak kullanılan vahşi sulama yöntemleri, su israfını artıran en kritik unsurlar arasında yer alıyor.
Türkiye Su Stresi Altında
Resmî verilere göre, Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 2000’li yıllarda yaklaşık 1.600 m³ iken, bu rakam 2024 itibarıyla 1.000 m³’ün altına düşmüş durumda. Bu değer, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “su stresi” sınırı olan 1.700 m³'ün oldukça altında.
Geri Dönüşemeyen Gelecek
• WWF raporuna göre; Türkiye’de toplanan atıkların yüzde 67.2’si düzenli depolanırken, yüzde 20.2’si vahşi depolama alanlarında bertaraf ediliyor ve sadece yüzde 12.3’ü geri kazanım tesislerine gönderiliyor.
• Tek kullanımlık ürünlerin yaygın kullanımı, atık yönetimini zorlaştırıyor ve çevresel yükü artırıyor.
İsrafın Türkiye’ye Maliyeti
Sıfır Atık Vakfı tarafından derlenen verilere göre, israfın Türkiye ekonomisine yıllık maliyeti 100 milyar TL’yi aşıyor.
Bu kaynak;
• Tarımsal üretimde verimliliği artırmak,
• Sulama altyapılarını yenilemek,
• Yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmak gibi alanlarda kullanılabilecek ölçekte stratejik bir bütçeyi temsil ediyor.
İsrafın sosyal etkileri de dikkat çekici: Artan fiyatlar, gıda ve enerjiye erişimdeki eşitsizlikler, yoksulluğun derinleşmesi ve çevresel adaletsizlikler, israfın dolaylı ancak ciddi sonuçları arasında yer alıyor.
İsraf Kişisel Bir Mesel Değil, Küresel Bir Sorumluluktur
Sıfır Atık Vakfı tarafından hazırlanan değerlendirme raporunda, israfın yalnızca ekonomik bir sorun olmadığı; aynı zamanda etik ve insani boyutları olan küresel bir kriz haline geldiği vurgulandı.
Bugün dünyada açlık ve yoksulluk içinde yaşayan milyarlarca insan varken, diğer yanda bu ölçekte bir israfın yaşanıyor olması, insanlık vicdanını derinden sarsmalıdır. İsraf artık yalnızca kişisel bir mesele değil; küresel bir sorumluluktur.
Bu sorumluluğun sadece devletlere ve kurumlara değil, bireylerin günlük yaşam tercihlerine kadar her düzeyde taşınması gerekmektedir.
Sıfır İsraf Mümkün, Kararlılık Şart
Ortaya konan bu kapsamlı değerlendirme bir kez daha gösteriyor ki; sürdürülebilir bir gelecek için yalnızca üretim değil, tüketim de yeniden düşünülmelidir.
Kaynaklarımız sınırsız değil. Ancak bireyden topluma, kurumdan devlete kadar her alanda atılacak bilinçli adımlarla, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak hâlâ mümkün.
Çerez Politikası
Size daha iyi hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz. Sitemizi kullandığınız sürece Veri Politikamızı kabul etmektesiniz.